Nis
Kırıntı
Hiçbir şey duygularımı haklı çıkartmıyordu, bir çıkar yol bulamıyordum, yalanların bile işe yaramadığı o nadir zamanlardan biriydi, buraya gelmeyi ben seçmemiştim, burada bırakılmayı da.. Ağzımı daha açmaya yeltenirken hikayeler sıçrıyordu gördüğüm her zerreden, hepsi bir girişim halinde gözümün önünden geçiyordu, gerçeği bilmiyordum, öğrenemeyecektim, aklımın karmaşasında yolumu bulabilmek için yapabileceğim gerçekten işe yarayabilecek tek bir şey vardı; odama hapsolmak. Sonra sesler gelmeye başladı, fısıldıyorlardı başlarda, yollar çiziyorlardı sanki önümde, gözlerimle sesleri görebiliyordum, yavaş yavaş duymaya da başladım.
Haydi kalk ayağa ve bir şeyler söyle, zamansız duruşlarından vazgeç, artık bir şeyler söyle, aynalara bak uzun uzun, gör sonsuzluğu, o zaman sus, susmanın da bir anlamı olsun.. Sana uzanan elleri öp, sana dokunan sözleri öp. Aç gözlerini, kaldır artık başını, bak insanların gözlerinin içine ve konuş artık, dene, yırtın, susturmasın sesini o aklını karıştıran gözler ve kaybolma o insan aynalarında, haydi bir şeyler söyle. Aç kollarını ve hey de, en aldırmayan bakışlılara özellikle, sendeki canı görünce canları kıpraşsın, izler bırak.
Gözümün önünden sesler kaybolurken arkalarında yollar bırakmışlardı, her bir yola şarkılar ekmişlerdi, bu defa koşmayacaktım, nefes nefese kalmaktan kelimeleri yutmayacaktım, yollarda adımladıkça değil, sen yolları yollar da seni sevdiklerinde ilerleyebiliyordun, artık biliyordum.
Zamanda ufacık bir kırıntıydım, görebiliyordum artık, hikayeler üzerinde dolaşan un ufak bir kırıntı, zamanda akan, zamanla kaybolan, sönümlü.. Bir şeyler olmuştu, baktığım yerlerde kelimeler görmeye başlamıştım, bazılarının üzerine basıyor, bazılarınıysa besliyordum, o an için değişiminin elimde olduğunu fark ettiğim tek şey buydu. Objelere bakıp gülümsemeye başladım sonraları, asıl işlevlerini farketmeye, zamanda inşaa ettiklerini görmeye. Sonra hunharca gülmek istemeye başladım bu hikayelerin ana fikirlerine, basitliği taşmış doğrularına. Zamanın da bana bakıp kahkahalar attığını farkettim. Geçinmeye başlamıştık.
14Nis
Sonra sesler gelmeye başladı, fısıldıyorlardı başlarda, yollar çiziyorlardı sanki önümde, gözlerimle sesleri görebiliyordum, yavaş yavaş duymaya da başladım…
Sana uzanan elleri öp
kaldır artık başını, bak
en aldırmayan bakışlılara özellikle…